Allah selamet versin, bizim "Mekkeli Ercan" iyi çocuktur. Hem mahalleden, hem de okuldan arkadaşımızdır. Ailecek taşımacılık ve tamircilik işleri ile uğraşırlardı. Babası rahmetlinin kamyon tamirhanesi vardı. "Mekkeli" lakabını da, bir dönem Arabistan'da çalıştığı için almıştı. Bizde çok anısı vardır. Aklımıza düştükçe burada yazarız inşallah...Hatta aklıma gelen bir hikayesini hemen nakledeyim.
Daha bir kaç yıl önce, babası aniden rahatsızlanmış ve tedavi için gittiği Ankara'da vefat etmişti. Cenaze evinde gelen giden soruyor o malum soruyu tabii: "Nasıl oldu? Hasta mıydı rahmetli?" Ercan başlıyor anlatmaya: "Valla pek bi şeyi yoktu, gene de bi Ankara'ya gedek dedik. Hatta okey masasından zorunan kaldırdım rahmetliyi. Otobise bindik, cığarasını içe içe gettiyidi rahmatlık! En eyi hastanesine götürdüydüm onu Angara'nın...Doktur bunu eyi bi muayene ettikten soona dışarı çıkıp yanıma geldi ve dedi ki: "Oğlum, bunun bütün parçaları ölmüş! Yenisini de ne Hong Kong'ta bulabilin, ne de Bangkok'ta! Amma istersen gene de son bi rektefe yapiim!" Ben de; "Yap öleyse dokturum" dedim. Doktur da bana dedi ki; "Öleyse get 12 ünite kan bul buna!"
Saat gecenin bi yarısı! Çıktım mı Kızılay'a...Hey ananı arvadını senin Angara! Ulan heç mi sağlam adam bulunmaz be! Kimi çevirdiysem ya ayyaş, ya serhoş! Ya esrarcı, ya hapçı! Derken aga, gene de Allah razı olsun bulduk üç beş sağlam adam da, getirdik hastaneye, verdiler kanı...Amma velakin Usta rektefeden sağlam çıkamadı, vefat etti! Kafam bozuk! Gettim açık bi meyhane buldum, oturdum. Bi böyük içmişim. Sabaha karşı geldim hastaneye...Usta'nın cenazesini götürmeye...Zaten cebimizde de ne varsa vermişik hastaneye...Morga indim, baktım hastane imamı! Dedi ki; "Usta'nın işi temam! Yıkadım, kefinnedim!" "Eline sağlık Hocam!" dedim. Hoca demez mi; "sen de sağol oğlum da, bana borcun 200 Lira!". Ulan zaten cepte kalmamış beş kuruş. "Bunun bi gurtarırı yok mu hocam!" diyorum. Hoca da; "Bu işin oluru bu oğlum..." diyor. "Hocam 45 günnük bi çek yazsam..." diyorum, hoca diyor ki; "Oğlum bu işlerde çek senet olmaz, bu işlerde "keş" para konuşur!". Vay ananını arvadını!.."Peki hocam olmazsa bi gart çeksek?!.." Hoca diyor olmaz! İllaki keş para! Neyse aga, anan aşşa, baban yokarı 150 Liraya annaştık artık hocayınan da, aldık geldik işte böle Usta'yı!.."
Ne diyelim, Allah rahmet eylesin!..
10 Kasım 2010 Çarşamba
Bunun yedek parçası ne Hong Kong'ta bulunur, ne Bangkok'ta oğlum!...
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
05:28
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
Mekkeli
0 yorum:
Yorum Gönder