Epeydir bizim Kozalak Mustafa'dan bahsetmiyoruz. Demin onun bir hikayesi aklıma geldi, size bugün o hikayeyi anlatayım.
Bizim Kozalak, o yıllarda, Sezginler'in çiftliğinde pamuk, karpuz vb. gibi bekçilik işleri ile iştigal eder, tarlanın başından ayrılamadığı için de, çiftlikten Osmaniye'ye gidecek olanlara bir takım siparişler verirdi. Verirdi ama serde "eski eşkiyalık" olduğu için parasından da hiç bahsetmez, "gelirken getir ulan" demeyi yeterli görürdü. Siparişi ise ekseri "Maraş otu" olurdu. (Sigara kullanmaz ama "ot" atardı...) Neyse, her defasında buna "tamam, emrin olur" derler ama tabii ki, her defasında arkası boş çıkardı. Geldiklerinde ise, biraz Kozalağın küfürlerine maruz kalsalar da, neticede bu küfürler, onları daha da neşelendirdiği için, gülüp geçer, işlerine devam ederlerdi.
İşte, yine böyle bir "sipariş" sonrası, giden gene eli boş dönünce, Kozalak her zamankinden daha ağır küfürler etmeye, doğrudan; "anayı, avradı" işin içine katmaya başlıyor. Sövdüğü ise Mehmet adında İslahiyeli bir traktör şoförü... Yalnız, Mehmet'in yanında Kozalakla arasını hep iyi tutan ve Mehmet'in kardeşi olan İdris var. Kozalak sövdükçe, Mehmet cevap veriyor, bu da Kozalağı tamamen zıvanadan çıkarıyor ve küfürün dozu daha da artırıyor, ettiği küfürü daha da "detaylandırmaya" başlıyor. Bu defa da lafın ucu, Mehmet'in kardeşi olması hasebiyle İdris'e dokunmaya başlıyor. İdris, buna diyor ki: "Lan olum Kozalak, onun anası benim de anam taman!".. Bunun üzerine Kozalak, İdris'e hak verir şekilde biraz duralıyor ama alttan da almak istemediği için düşünüyor, düşünüyor ve İdris'e şöyle diyor: "Sen takımına tel çek olum!"
...
12 Ocak 2011 Çarşamba
Sen takımına tel çek!
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
01:09
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
Kozalak Mustafa
0 yorum:
Yorum Gönder