Hazır söz Namık abiden açılmışken, o zamanlara yeniden bir uzanalım dilerseniz.
Malûm, Türk sineması, yani bilinen adı ile "Yeşilçam" 1970'lerin ortasında, şartların da zorlaması ile kulvar değiştirmiş ve açık saçık filimlere, balıklama bir dalış yapmak durumunda kalmıştı. İşte, tam o zamanlar da Namık abinin bekârlığa veda ettiği dönemlere rastlıyor.
Hatırımda yanlış kalmadı ise, Namık abi, Karaisalı'ın Topaktaş köyünden evlenmişti. İşte, Namık abinin düğünü de, adet olduğu üzere cumartesi günü olmuş ve pazar günü de gelin mevlidi yapılmış, akşamına Namık abi de evliliğinin ikinci gecesine adım atmak üzere evine gelmiş.
Yalnız ortada çapraz bir durum var. O da şu; mahalledeki ekip, o akşam için program yapmışlar ve "Soğukoluk" alemine akacaklar. Namık abinin de içi gidiyor ama ne yazık ki artık başı bağlı! Ama gene de, ne yardan, ne serden hesabı, bunlara diyor ki; "olum allasızlık yapmayın, gelin şu işi haftaya erteleyin!" Dinleyen kim! "Valla abi biz gideceez, gelirsen gel, gelemezsen sen bilirsin!"
Tamam da, adam daha taze damat, nasıl gelsin?
Neticede, formülü gene Namık abi buluyor. "Ulan olum, madem durum bu, o zaman siz gideceğiniz vakit benim eve gelin ve şöyle deyin: 'Namık abi, Adana'dan yeni filim geldi, ahlak'tan polis abiler seni sinemada bekliyolar...' Siz böyle deyin, gerisini bana bırakın!"
(Hakikaten de o dönemin ilk zamanlarında, yeni filmler oynatıma girmeden önce, ya gece matinesinden sonra, ya da sabah saatlerinde denetimden geçer, kesilmesi gereken yerler varsa kesilir, ancak ondan sonra gösterimine izin verilirdi. İşte, Namık abi de bu durumu kullanacak!)
Neyse, vakit geceyarısına doğru gelince, "ekip" geliyor Namık abinin penceresinin altına ve sesleniyorlar:
"Namık abi, Namık abi!..."
Namık abinin de zaten kulağı kirişte tabii ki, güya öfke ile pencereyi açıyor:
- Ne var lan?!..
- Namık abi, Adana'dan yeni filim geldi. Ahlak'tan polis abiler seni sinemada bekliyorlar.
- Kaç makara lan filim, kaç makara?!..
Eleman aşağıdan cevap veriyor:
- Altı makara Namık abi, altı makara!..
Namık abi cevap veriyor:
- Tuh, Allah kahretsin! Nerden baksan altı saat sürer lan şimdi bu! B.ku yedik yani. Beklen lan beklen, geliyorum!
Ve....gerçekten de geliyor ve daha evlendiğinin ikinci günü, alemlere böylece akmış oluyor abim!
Nur içinde yatsın! :)))
4 Ocak 2011 Salı
Sansürcüler geldi abi!
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
13:58
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
Osmaniye'den Hikayeler
0 yorum:
Yorum Gönder