24 Mayıs 2020 Pazar

"Anayın istediği halı bu mu avradını.....min oğlu.?!!.."


Hikayeyi nakleden, Osmaniye'nin Bahçe köyünden Ahmet Bozdoğan. Hikaye şu:

"60'ların sonu. Bizim köyden bir Ahrazınoğlu Abdullah, bir de babamın teyzesinin oğlu olan Hakkı Osman vardı. Bu ikisi bir zamanlar Kişioğlu Pasajı'nın güney girişinde bulunan Camlı Kahve'de otururken omuzunda halıyla bir halı satıcısı içeri giriyor. Adam "halı 50 lira" diyerek masaların arasında gezerken, bu Ahrazınoğlu Abdullah 'nasıl olsa satmaz' düşüncesiyle, "5 lira veririm halına!." diye bir laf atıyor halıcıya. Halıcı getirip de gürp diye halıyı masaya atıp, " Peki, aha al! 5 liraya verdim gitti!." demez mi?..

Bizimkinin gözü kip kip etmeye başlıyor, çünkü cebinde değil 5 lira, 1 lirası bile yok!

Durumu yakından takip eden Hakkı Osman, bakıyor ki Ahrazınoğlu işin içinden çıkacak gibi değil, derhal hadiseye el koyarak


-"Ulan avradını .....in oğlu, önce bir ölç bakayım, anayın istediği halı bu mu?" diyor.

Halıyı dört ucundan tutup, başlıyorlar karışlamaya. İşleri bitince de Ahrazınoğlu halıcıya dönüp:

-"Valla gardaşım gusura bakma, anamın istediği ölçüye uymuyor bu." 

diyor ve böylece Ahrazınoğlu Abdullah, köylüsü Hakkı Osman sayesinde büyük bir sıkıntıdan kurtulmuş oluyor.

0 yorum:

Yorum Gönder