15 Kasım 2011 Salı
Bize eşek de lazım!..
Bugün, yine bir "Kara Rıfkı" hikayesi ile karşınızdayım. Kendi adıma şanssızlığım şu ki, bu hikayeler bir vesile olmadıkça hatırıma gelmiyor. Geldiği anda da klavyenin başına geçmeye gayret ediyorum ve bugün de böyle oldu. Öyleyse, başlayalım anlatmaya:
Aile büyüğü olarak, merhum ağabeyinin kızını evlendirme işini de üstlenmek durumunda kalan Rıfkı Ağa'nın (Başlamışlı) yeğenine günün birinde bir talip çıkıyor. Adet olduğu üzere, "oğlan tarafı", "hayırlı bir iş" için "kız tarafı"na haber salıyor ve "buyursunlar gelsinler..." cevabı üzerine de kalkıp "kız evi"ne gidiliyor.
Damat adayına gelince, kendisi, babası ile beraber iş yapan bir esnaf ve oldukça da "uslu" bir çocuk. Nitekim, kahveler içilirken kız tarafından bir hanım, yine adet gereği oğlanın ne iş yaptığını soruyor. Bu soruya zaten hazırlıklı olan damat adayının hazırda bekleyen annesi de beklemeden söz alıp:
-"Vallaha bacım, oğlum diye söylemiyorum; çok akıllı, dinli diyanetli, çok evcimen bir çocuktur kendisi. Sabahları namazını kılar, dükkanını öyle açar, akşam ezanı dedi miydi de kapatır düvenini de doğruca evine gelir. Öyle; ne kahve, ne meyhane bilir, ne içki, ne de sigara!.. Yok kumarımış, yok gece hayatıyımış, yoktur bu bizim çocukta... Allahıma şükür olsun ki, işte böyle bir evlat vermiş bize!.."
diyor ve söylenmesi gerekenleri böyle bir çırpıda söyleyebilmenin gönül rahatlığı ile ve "böylesine temiz bir çocuğa kız verilmez de kime verilir!" edası ile arkasına yaslanıyor. Böylece de-bugünlerin moda deyimi ile-kız tarafına "artık top sizde" demiş oluyor.
Fakaat, daha sözünü tamamlar tamamlamaz, öteden beri protokolün her türlü kural ve kaidesinden kendisini azade kılmış Kara Rıfkı, umursamaz bir tavırla:
-"Oğlunuz da eşşeğimiş demek ki!.." deyiveriyor!..
Kara Rıfkı'nın ortalığa bomba gibi düşen bu sözü üzerine, oğlan tarafı şaşkın ve mosmor bir vaziyette ayağa kalkmaya davranıyor. Lakin Kara Rıfkı, hiç bir şey olmamış gibi ve üstelik de şaşkın bir eda ile:
-"Nereye böyle yahu?!.. Siz kız istemeye gelmediniz miydi buraya?!.." diyerek bunlara oturmalarını işaret ediyor. Bu defa da şaşırma sırası kız tarafına geliyor. Bunlar da:
-"Tamam da Rıfkı Bey, sen bizim oğlana eşşek deyince biz de düşündük ki..." der demez, Kara Rıfkı sözün gerisini beklemeden bir kahkaha atıyor:
-"Eşşek dedik ise vermek de demedik ya!.. Bizim eşşeğe de ihtiyacımız var yahu, hele geçin şöyle bakalım!.."
* * *
Meraklısına Not: Kara Rıfkı, o gece oğlan tarafına tek bir şart koşuyor. O da şu: "Oğlunuz yarın yanıma illâki rakı içip gelecek. Aksi halde ona kız mız yok!.." Bunun üzerine aslen Darendeli olan bu damat adayı, hayatında ilk ve son kez olmak üzere bir kaç kadeh rakı içip Kara Rıfkı'nın yanına gelerek bu şartı yerine getirmiş ve böylece kızı almaya da hak kazanmış oluyor...
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
08:15
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
Kara Rıfkı
2 yorum:
protokolün her türlü kural ve kaidesinden kendisini azade kılmış Kara Rıfkı,YAŞASA SİZ BUNLARI YAZAMAZDINIZ TABİİ Kİ.PAKİZE HALAYI MUSATAFA KİŞİOĞLU İSTER , VERMEZLER,SİZİN OĞLAN SABAH NAHARA AKŞAM AHIRA BİZE YARAMAZ DERLER.İŞİN GERÇEĞİ BÜTÜN KARDEŞLERİ MÜLKİYELİ, GALATASARAY LİSELİ,VALİ VS, OLAN RIFKI BAŞLAMIŞLI İÇİN OLDUKÇA VASAT BİR TALİPTİR.O ZAMANLARDA PAKİZE HALA VEREM HASTALIĞINA YAKALANIP ÖLÜMDEN DÖNÜP, YAŞI DA BİRAZ GEÇİNCE TEKRAR İSTEMİŞLER.ANCAK O ZAMAN VERMİŞLER KIZI.NUR İÇİNDE YATSINLAR...
Rahmetli keşke yaşasaydı, kim bilir daha nice güzel ve manidar anıları olurdu. Ama yorumunuz ve insanlara tepeden bakan üslubunuzu doğrusu yadırgadım. Her ne şekilde olursa olsun akraba olmuşsunuz. Yine de takdir sizin...
Yorum Gönder