29 Kasım 2010 Pazartesi

Hacı Ömer Ağa (Sabancı)

Sabancı imparatorluğunu kuran merhum Hacı Ömer Sabancı'nın -her ne kadar Kayseri'nin Akçakaya köyünden olsa da- tam bir "Adanalı" olduğunu ve hep "Adana ağzıyla"  konuştuğunu bilenler, iyi bilir. Bizler de yetişmedik ama ancak büyüklerimizden ve etraftan duyduğumuz kadarıyla tanıyabildik kendisini. Merhum, eski günlerinin alışkanlığı ile olsa gerek, elinin sıkılığı ile tanınırmış. Bir gün arkadaşları onu, "parayı yememek" konusunda sıkıştırıp, çok üstüne gidince merhum onlara şöyle diyor: "Ulan oğlum beni niye gınıyosunuz (kınıyorsunuz), ben bala düşük sinek gibiyim, ne yiyebiliyom, ne çıkabiliyom. Öyle yapışdım galdım!"


* * *


Anlatacağım ikinci hikayeyi de 60'lı yılların Adanasının sevilen hakimlerinden merhum Mustafa Efendioğlu'ndan dinlemiştim.

Hacı Ömer Ağa'nın, Çukurova Klübü müdavimlerinden olması hasebiyle, merhum Efendioğlu ile zaman zaman sohbet ederlermiş. Bu sohbetlerden birinde, Mustafa Efendioğlu, Hacı Ömer Ağa'ya soruyor: "Ağa, şu zenginliğinin sırrını bize de söyleseb de, biz de zengin olsak!" Hacı Ağa gülüyor: "Ondan golay ne var yahu!" diyor ve devam ediyor: "Önce gendine bir iş bulacaan. Sonra da çok çalışacaan. Gaç guruş gazanırsan gazan, yarısını bir kenara goyacaan, yemiyecen. Gene çalışacaan, gazanacaan amma yemiyecen ha! Soona, gene çalışacaan, gazanacaan amma gene yemeyecen ha! Derken derken, zaman gelir o para bir miktara ulaşır. Amma yemeyeceen onu ha! Artık hem sen çalışacaan, hemi de paran. İkiniz bir çalışacaksınız! Gene yemek yok ha! Artık bir zaman gelir ki..." deyince, Efendioğlu rahmetlik diyor ki: "Tam lâfın burasında, Hacı Ağanın; "Artık yiyebildiğince yiyebilirsin parayı..." diyecek diye bekliyordum ki, Hacı Ağa bombayı patlattı: "Ondan sonra, artık sade paran çalışır, sen de onu idare edersin. Zaten yememeye de alıştığın için, yeyim desen, istesen de yiyemezsin!"


Doğru söze ne denir!

0 yorum:

Yorum Gönder