12 Kasım 2010 Cuma

"Gâvurun Oymağı"



Almanların 2. Abdülhamid devrinde yaptıkları meşhur Berlin-Bağdat demiryolu hattını, şimdikiler bilir mi bilmiyorum ama bu hattın Osmaniye üzerinden geçtiğini ve halen de kullanıldığını ben biliyorum. Bugünkü mevzuumuz da; işte bu hattın yapıldığı 1900'lü yılların başında, hattın Osmaniye'deki şantiyesinde geçiyor. Şantiyede çalışan Almanlar, halkın tabiatıyla pek bir merakını çekiyor ve o günlerde halkın arasında konuşulan mevzuuların başında da bu demiryolu ve burada çalışan Almanlar geliyor. Öyle ki, orada çalışan bir Alman görmek bile başlı başına bir olay ve adeta gören için bir ayrıcalık oluyor neredeyse...


İşte bir gün, Osmaniye'nin Düziçi ilçesine bağlı bugünkü Ellek beldesi, o zamanki Ellek köyünün köylüleri de bu; "gâvur görenler"in anlattıklarından pek bir meraklanıyorlar, hazır hat da Mamure istasyonunu geçip Ellek yakınlarına gelmişken; gidip, "biz de bir gâvur görelim" diyorlar ve yola düşüyorlar. Hat boyunda çalışan teken tüken (tek tük) Alman gördükçe de, toplanıp hep beraber adamı uzun uzun ve merakla seyrediyorlar. Az sonra, biraz ilerde bir "gâvur" daha beliriyor, haydiii doğru o tarafa...Derken nasıl oluyorsa, köylülerden biri guruptan ayrılıyor ve tepelere doğru ilerliyor. Ne görse iyi?!..Tepenin az aşağısında Almanların kampı var ve ne biri, ne ikisi, bir sürü Alman var! Heyecanla geriye dönüp bağırıyor:

"Uleeyn, uleeyn! Goşun, goşun! Gâvurun oymağını buldum!  Gâvurun oymağını buldum!.."


* * *

NOT: Bu hikayeyle bağlantılı olarak, aslen Ellek'li olan değerli kardeşimiz Mehmet Demiryürek de büyüklerinden duyduğu bir hikayeyi anlattı, bu vesile ile onu da aktarmış olalım. Şöyle ki;

Yine bu yukarıda bahsettiğimiz demiryolu inşaatı sırasında, Elleklliler, şantiye şefi olan Alman mühendisini yemeğe davet ediyorlar. Yemekte bol acılı çiğköfte de var. Çiğköfte, Alman mühendise gayet ilginç geliyor, terleye terleye de olsa yiyor. Yiyor ama ölçüyü de kaçırıyor! Gece yarısına doğru da fenalaşıyor, rahatlayana kadar da neler çekiyor. Ne ise, bu hadiseden bir müddet sonra sıra Fevzipaşa tünelinin açılması işine geliyor. Aksilik ya, bu defa da dinamit bitiyor. Durumdan haberdar edilen bu bizim şantiye şefi diyor ki:

"Dinamit bitti ise ne gam, Elleklilere haber salın, şu bana geçen akşam yedirdiklerinden bir daha yapsınlar, tepin onları kayaların arasına, görün bakalım dinamit mi daha kuvvetli yoksa o köfte mi!.."

...



0 yorum:

Yorum Gönder