Bir Başkadır Benim Memleketim




* * *


* * *

* * *

ALLAH RAHMET EYLESİN... :))


* * *

YORUMSUZ!...




* * * 

Filmlerde olsa inanmayız!


Ama Manisa'da gerçekten yaşandı...İşte akıllara durgunluk veren olayın ayrıntıları.. 

09 Kasım 2012 Cuma 10:57

Hilal ÖZTÜRK / Gazete HABERTÜRK
Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde arıcılık yapan R.M., kovanların bulunduğu bahçesine gelen B.H. ve C.D. ile tartışıp ve küfürleştikten sonra üzerlerine arılarını bıraktı. Birçok yerinden ısırılan B.H. ve C.D., savcılığa başvurdu. Şikâyet üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı.

CEZASI ARTACAK
Arı kovanının kapağını açıp üzerlerine salarak 2 kişiyi “kasten yaraladığı” suçlamasıyla R.M. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme arıların silah olarak kullanıldığına karar verirse ceza 5 yıla kadar yükselecek.

YARGITAY KARAR VERECEK 
Mahkemenin vereceği karar Yargıtay’- ca onanırsa, yasada silah kabul edilen “diğer şeyler” listesine arılar da girmiş olacak


* * *

Dedeler evlilik kuyruğuna girdi



10 Ekim 2012

Gaziantep'te trajikomik olay... Kentte 'Suriye'den gelen kadınlara evlenene devlet 25 bin lira verecek' söylentisi yayıldı. 7'sinden 70'ine erkekler kaymakamlığa başvurarak evlenmek istedi. Dedeler ise 'Yeter ki evlenelim para falan istemeyiz' diyerek yetkili makamlara akın etti

SURİYELİ sığınmacıların kaldığı kamplarla ilgili bir söylenti, Gaziantep ve Hatay'daki bekar erkekleri harekete geçirdi. Kulaktan kulağa hızla yayılan 'Kamplardaki Suriyeli bekar kadınlarla evlenenlere devletin 25 bin lira yardımda bulunacağı' söylentisi, resmi makamlara başvuru boyutuna kadar ulaştı.

Suriyelilere ev sahipliği yapan merkezlerden biri olan Gaziantep'e bağlı İslahiye ilçesi Kaymakamı Osman Beyazyıldız, Akşam'a konuştu: Söylenti yaygın, ama doğru değil. Bu söylentiler nedeniyle trajikomik durumlar da yaşıyoruz. Bize ellerinde bastonlarıyla yaşlı dedeler geliyor 'beni de Suriyeli kadınla evlendir, para mara da istemem' diye talepte bulunuyorlar. Kendilerine bunun doğru olmadığını anlatıp gönderiyoruz.

Beyazyıldız, şunları söyledi: Ancak bu evliliklerde kimseye herhangi bir maddi yardımda bulunulmuyor. Aksine Suriyeli aileler, bizimkilerden başlık parası istiyorlar. Bugüne kadar kapımızda 4 evlilik gerçekleşti. Eskiden Suriyelilerle evlilikler çok daha fazlaydı. Savaş nedeniyle azaldı.

(http://haber.gazetevatan.com/Haber/486291/1/Gundem#.UHVMTC7O84c)

* * *

Talipoğlu ağzını bozdu!

Ünlü televizyoncu sahne aldığı barda neden üstüste 'ooha' kelimesini kullandı?


Volkan Beyde / gazetevatan.com / 22.12.2010


Medya dünyasının ünlü isimlerinden Tayfun Talipoğlu, İstanbul'da Nisan ayında sahne aldığı bir barda sarfettiği ilginç sözlerin yer aldığı video kaydı ortaya çıktı.


Nisan ayında gerçekleşen, şiir ve türkülerle geçen gecede, iki türkünün sözlerini örnek vererek "Oooha" kelimesini kullanan Talipoğlu, dinleyenleri de şaşırttığı gibi güldürüyor.


Önce Burdur yöresine ait olan bir türküden "Yağmur yağar şakır şakır buz gibi, gız eriyip gidiyon duz gibi, gocan ile geçincemen yok ise, boşan da gel gabulümsün gız gibi" dizelerini aktaran ünlü televizyoncunun ağzından birden bire "ooha" kelimesi dökülüveriyor.


Ardından İstanbul yöresinden Veli Kanık'tan Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiş bir türküden, "Entarisi ala benziyor, Şeftalisi bala benziyor" dizelerini aktaran Talipoğlu ikinci kez "Ooha" kelimesini kullanarak, "şeftali"nin argodaki anlamına göndermede bulunuyor...





Trajikomik insan manzaraları!

İşte yurdum insanının yakası açılmadık olayları!



Trajikomik insan manzaraları!



Kimi üç kişilik bir aşkın, kimi evini şaşıran bir sarhoşun, kimi kedisini çok sevdiği için katil olan bir adamın hikâyesi... Aşağıda okuyacağınız haberlerin hepsi gazetelerin üçüncü sayfasında yer almış olaylar...

Trajikomik insan manzaraları!

Aşağıda okuyacağınız haberlerin hepsi gazetelerin üçüncü sayfasında yer almış olaylar...
Kimi üç kişilik bir aşkın, kimi evini şaşıran bir sarhoşun, kimi kedisini çok sevdiği için katil olan bir adamın hikâyesi...
Hepsinin ortak yanı ise insanı acı acı gülümsetmesi. Cem Yılmaz bir gösterisinde şöyle diyordu: “Bana marjinal diyorlar. Evde TV karşısında kumandayla oturuyorum; ertesi gün televizyonlara bir bakıyorum mahalleli tren yapmış! Teyzeler konuşuyor: ‘Kaynım bana atladı...”Bir haber toplantısındaydık. Biri “Okudunuz mu?” dedi... 23 yaşında genç bir kadın; evlenip boşanmış, sonra yeniden evlenmiş. Düğünün ertesi günü, eski koca kadını görmeye gitmiş ve evdeki adam tarafından öldürülmüş... İşin ilginç yanı evdeki erkek, yeni gelinin eşi değil “sevgilisi”! Yani olay sonunda sevgili hapse giriyor, eski eş ölüyor, yeni eş ise aldatıldığıyla kalıyor. Olay Uşak’ta geçiyor... Herkes cebindeki “haberleri” çıkardı; sonuçta aklımızda, arşivlerde kalan milyonlarca haberin bir kısmı “kaynım bana atladı haberleri” etiketini taktığımız bir dosyada toplandı...
İşte Türkiye’den “akla ziyan” gerçek vakalar...
O, kediyi öldürdü, kedi sahibi de onu öldürdü
Gaziantep’te bir adam yavru kazını yiyen kediyi pompalı tüfekle vurdu. Kedinin sahibi de döner bıçağıyla adamı öldürdü.
Damacanayla mastürbasyon yaptı!
2008 Bursalı su dağıtıcısı N. K. su götürdüğü bir apartmanın asansöründe, boş damacana ile mastürbasyon yaparken güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Binada oturan bir kişi şikâyetçi oldu.
Eşeğe tecavüz etti polise enselendi
Muğla’nın Milas İlçesi’nde sahibinin terk ettiği eşeğe tecavüz eden 4 kişiden biri hayvanseverler tarafından yakalanarak polise teslim edildi. Diğer iki kişi de daha sonra yakalandı.
“O tarlaları benden habersiz ekenin..."
Sungurlu’da iddiaya göre amcasının tarlasının birileri tarafından izinsiz ekildiğini duyunca öfkeye kapılan muhtar, imamın yokluğundan yararlanıp mikrofonu eline alarak, “Görüyorum ki bazı vatandaşlar amcamın tarlasını ekmiş. O tarlaları benden habersiz ekenin ...” diye anons yapmaya başladı. Anonsu duyan köy halkı bir anda şaşkına döndü.
Sen misin altın yüzük hediye eden
Bursa’da yaşayan Selçuk Bayraktar, Gürcistan uyruklu sevgilisi Viyola Vasilasis’le yılbaşını evde kutlamaya karar verdi. İkili alkol alıp eğlendi. Bayraktar sevgilisine altın yüzük hediye etti. Hediyeyi beğenmeyen genç kadın, mutfaktan aldığı bıçağı Selçuk Bayraktar’ın karnına saplayıverdi.
‘Seksen’ the city
Konya’nın Seydişehir İlçesi’nde yaşayan 80 yaşındaki 3 çocuk annesi Gülsüm Arslan, emekli maaşı kuyruğunda tanıştığı Kazım Yıldız’a âşık oldu. Daha sonra “Hastaneye gidiyorum” diyerek sevdiği adamın evine yerleşti. Durumu öğrenen oğlu da kalp krizi geçirdi.
Hem manikür hem de şantaj yaptı
Adana’da sürekli gittiği kuaförde manikürcü kıza eşini aldattığını anlattı. Manikürcü kız ve arkadaşları polisiye filmlerden etkilenip kendilerini ahlak polisi diye tanıtarak kadını aradı. “Ahlak polisiyiz, eşinizi aldatıyorsunuz. Sizinle görüşmemiz gerekiyor, aksi halde olayı adliyeye intikal ettireceğiz” diyerek kadına şantaj yaptı. Onların polis olduğuna inanmayan korkusuz kadın, şantajcıları yakalattı.
Aynı gün iki erkekten hamile kaldı
Aynı gün içinde eski sevgilisi ve kocasıyla birlikte olan kadın hamile kaldı. Şüphe üzerine doğan ikizlerine DNA testi yaptıran güvenlik görevlisi baba, bebeklerden yalnız birinin babası çıktı. Diğer bebeği ise nüfusundan düşürdü. Bebek devlet korumasına verildi. Örneği çok az görülen vakada anne C. K.’nın gündüz eski sevgilisiyle, gece de eşiyle birlikte olduğu, her ikisinden birden hamile kaldığı Adli Tıp raporuyla ortaya çıktı.
‘Cebrailim’ dedi 200 bin TL haraç topladı
Kayseri’de “Ben Cebrailim (Azrail bile değil!) hepinizin canını alacağım,” diyerek tehditler savuran adam, çevresinden 200 bin TL haraç aldı.
Annemi aldatırsın ha!
Bittin sen! 14 yaşındaki F. E. annesini aldatan babasının başka kadınlarla fotoğraflarını Facebook’ta yayınladı. Baba M. E. oğlunu şikâyet etti. F. E. savcılıkta, babasından intikam aldığını söyledi.
Aldatılınca ünlüler de döver
Aynı erkek tarafından aldatıldığını anlayan Işın Karaca ile Ezra Çetin kendilerine söylenen yalanı ortaya çıkartmak için bir araya geldi. Işın Karaca, Sedat Doğan’ı telefonla aradı ve Doğan’ın romantik konuşmalarını Ezra Çetin’e dinletti. Ardından Ezra Çetin de Sedat Doğan’la konuştu. Telefonlaşmalarından yarım saat sonra Sedat Doğan, Işın Karaca’nın ofisine geIdi. Ofiste bir araya gelen üçlüden Işın Karaca ile Ezra Çetin sinirlerine hâkim olamayıp Sedat Doğan’ı tekme tokat döverek kovdu.
Nikâhlı karısını bekârlığa veda partisinde bastı
İzmir’de yaşayan klima ustası, 27 yaşındaki M.K., önce nikâhlandı. Ancak çift nikâhtan sonra düğün yapmaya karar verdi. Ancak M.K. düğünden bir gün önce, arkadaşlarıyla evinde bekârlığa veda partisi düzenleyeceğini söyleyen yeni gelin S.R.’yi, eski sevgilisiyle bastı. Ertesi gün soluğu adliyede alan M.K. boşanma davası açtı ve 30 bin TL tazminat talep etti.
Kocasını üvey oğluyla boynuzladı
Antalya’da 31 yaşındaki eşi Melike A.’nın, ilk eşinden olan oğlu 24 yaşındaki Mehmet Emin A. ile ilişki yaşadığını iddia eden 45 yaşındaki İrfan A. eşinden boşandı. Aile Mahkemesi’nde görülen davada Melike A.’nın talep ettiği 70 bin liralık tazminat talebi reddedildi. 9 yaşındaki çocukları B.’nin velayeti de babaya verildi. Gerçek, oğlunun kirli iç çamaşırını yatak odasında bulan İrfan A.’nın durumdan şüphelenmesiyle gün ışığına çıktı.
80’lik sünnetçiye grup seks ağır geldi
Bursa’da yaşayan 80 yaşındaki sünnetçi, uyarıcı ilaç aldıktan sonra evine temizliğe gelen kadın ve kocasıyla grup seks yaparken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
İşemek istedi, öldürüldü
Bursa’da iki adam, uzun yolculukta tek kapılı otomobilde arkada oturan ve sürekli tuvalet ihtiyacı duyan arkadaşlarının başını mermere vurarak öldürdü.
Evlat sevgisi yasak aşkı açık etti
Şehitlik ziyareti için Çanakkale’ye giden Engin Ailesi’nin 2.5 yaşındaki oğulları Can Şeref’in Kabatepe’de kaybolmasıyla başladı. Ancak kısa bir süre sonra çocuğun kaybolmadığı ve annesi tarafından, biyolojik babası Ahmet Delican’a verildiği ortaya çıktı. Evli ve dört çocuk babası Ahmet Delican, çocuğun Yıldız Engin’le yaşadığı yasak aşkın sonucunda doğduğunu söyleyerek mahkemeye DNA test sonuçlarını sundu. Anne Yıldız Engin de gerçeği itiraf etti.
17’lik geliniyle basıldı
Adapazarı’nda yaşayan 45 yaşındaki Engin A. ve 17 yaşındaki gelini S. K.’yla yatakta basıldı. 7 ay önce nikâhsız olarak evlendiği eşinin askere gitmesi üzerine kayınpederi ile ilişkiye giren gelin, kayınvalidesinin şüphelenmesi üzerine yakalandı.
TV programcısı karısını 70’lik sevgiliye kaptırdı
Karabük’te yerel bir TV kanalında dini içerikli programlar yapan 51 yaşındaki S.Y. kendisiyle aynı yaştaki karısını 70 yaşındaki sevgilisiyle yarı çıplak halde yakaladı ve onları kamera ile görüntüledi. S.Y. kaseti mahkemeye kanıt olarak sundu ve boşandı.
Aldatan kocasını öldüren kadın, aldatırken öldürüldü
Antalya’da emekli tapu müdürü, sevgiliyle birlikte yakaladığı karısını bıçaklayarak öldürdü. Olayın trajikomik yanı ise öldürülen kadının, ilk kocasını, kendisini aldattığı için öldürdüğünün ortaya çıkmasıydı.
Şaşkın sarhoş evini şaşırdı dayağı yedi ve öldü
Sarhoş olup beş ay önce taşındığı evi kendi evi zannederek içeri girdi. Daha sonra kanepeye oturup rahat rahat televizyon seyreden adam, evin gerçek sahiplerinden feci şekilde dayak yiyerek hayatını kaybetti .

06/02/2011
Füsun Saka/Htmagazine


http://www.hurriyetport.com/news/122/ARTICLE/28226/2011-02-06.html

* * *

Fıkra gibi olay!

Almanya'dan gelen 17 Trabzonsporlu taraftar seyircisiz maça biletli geldi


Süper Lig'de dün oynanan Galatasaray-Trabzonspor maçını izlemek için haftalar önce Almanya'da bir derneğe rezervasyon yaptıran ve paralarını da peşin ödeyen Trabzonsporlu 17 gurbetçinin hevesi kursağında kaldı.maç için İstanbul’a gelen Bordo-Mavili taraftarlar PFDK’nın cezasını hesaba katmayınca mecburen İstanbul seyahati yapıp, Almanya’ya geri döndü.


11.04.2011

http://fotograf.gazetevatan.com//newpics/news/110420111204422718101_2.jpg

* * *


Çakıcı'dan Netanyahu'ya tehdit gibi mektup



06 Eylül 2011 21:10

Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla Kandıra F Tipi Cezaevinde yatan Alaattin Çakıcı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya mektup yazdı.

Mektubunda, "Kibirinizden vazgeçip özür dileyin" diyen Çakıcı, 2 çocuğunun adreslerini verip "Vatan için ölmeyenin ve evlat feda etmeyenin yaşama hakkı yoktur. Ülkemizin onuruyla sizi bu devlet oynatmaz " şeklinde yazdı.

Çakıcı, yazdığı mektupta uluslararası hukuku hiçe sayan devletlerin masum insanları katlederlerse o devletin Allah'ın ve insanlığın düşmanı olduğunu belirterek, o devletin terör örgütünden bir farkı kalmayacağını söyledi.

İsrail Başbakanı'na yazdığı mektupta ilk olarak İsrail'in devlet olma sürecinde yaşadıklarını tarihten verdiği örneklerle anlatan Çakıcı, şu ifadelere yer verdi:

"Sayın Başbakan, Deir Yasin köyünde ilk büyük katliamınızı uyguladınız. Fazla uzatmayayım ezilen, güç sahibi olunca daha adil daha hoşgörülü olur. Nedense sizlerin benliği fazlaca Kabala'yla ilgilendiği için görünmeyenler mi adalet duygunuzu sildi. Hitler sizin insanınızı yok etti. Ne çabuk unuttunuz. Asil Türk milleti size hep dostluk yaptı. Arap kardeşlerine sizin için 58 yıl sırt çevirdi. Siz ise hala Fırat ile Nil arasındaki kurgunuzdan vazgeçemiyorsunuz."

Ütopya'nın hayalin müzminleşmiş hali olduğunu anlatan Çakıcı, mektubuna şöyle devam etti: 

"Mısır'dan özür dilemesini biliyorsunuz. Mavi Marmara'ya uluslararası sularda yaptığınızı herkes gördü. Ölen 9 can ve geçmişe dayalı bir dostluk devletler özür dilemez, dileyen devletler köpek zihniyetli aşağılık mahluklardır doğrudur. Mısır'dan dilediğiniz zaman savunduğunuz onurlu ilkeyi unuttunuz mu? 

Sayın Başbakan, 

Türk Milletini ve Devletini birileriyle karıştırıyorsunuz. Bu devlet tarihin her dilimine damgasını vurmuştur. Son özür kalesini yıkmayın. Özür dileseniz Yehova sizi cehenneme mi gönderecek o kibir ve kininizden vazgeçin. Düşmanlarınızın çocuklarını öldürmeyin. Düşmanlarınız da masum insanları sizden intikam alacak diye öldürmesinler." 

Mektupta İsrail Başbakanına kendisini tanıtan Çakıcı, şunları söyledi: 

"Benim kim olduğumu merak ediyorsun. 2006 yılından beri sizin hükümet politikanızı ve sizin gibi düşünen İsraillileri sevmiyorum. Savaşın da bir onuru var. İnsan kendisine silah doğrultana silah sıkar. Benim ismim Alaattin Çakıcı, Türkiye'de beni herkes tanır. Dünya devletlerinin kriminal arşivinde de biyografim mevcut. Devletler bir başka devleti ya istediği çizgiye getirir ya da yok eder. Bazı insanlar vardır direk Allah'a bağlıdır. Hükmedilemezler sadece öldürürler, işte Alaattin Çakıcı bu. Benim iki yavrum İngiltere'de oturuyor. Biri akademisyen biri iş adamı size adresini veriyorum. Size en özel beni hayata bağlayan iki yavrumun adresini verdim. Vatan için ölmeyenin ve evlat feda etmeyenin yaşama hakkı yoktur. Ülkemizin onuruyla sizi bu devlet oynatmaz her şuurlu Türk vatandaşı da dostluğu iki bedende bir ruh gibi görür ama sizin dostluk ruhunuz ölmüş. Sizlere saygılarımla diyemeyeceğim, insan sevgisini yaşamın bir parçası kabul eden tüm Yahudi vatandaşlarına dünyanın neresinde olursa olsun buradan saygılarımı iletirim. Lütfen siz ve kabineniz iyi düşünün Ortadoğu'daki dostluk kalenizi yıkmayınız." 


http://yurthaber.mynet.com/detay/kocaeli-haberleri/cakicidan-netanyahuya-tehdit-gibi-mektup/44997

* * *


'Bedduamız ektedir; arz ederim'



Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü, Bahçelievler'deki arazilerinin yarısını yeşil alan yapan Büyükşehir'i Allah'a havale etti!


Güncelleme:14 Ekim 2011 09:41



Askıdaki plana itiraz eden Özekinci, dilekçesine vakıf duası ile bedduasını da ekledi. 'Bunu dikkate alarakkarar verin' çağrısı yaptı!



Vakıflar İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün Bahçelievler Haznedar'daki 5 bin 411 metrekarelik boş arazisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008'de ilköğretim alanı olarak bölge planlarına işlendi. Ancak vakıf itiraz edince mahkeme planları iptal etti. Büyükşehir Belediyesi de 2010'da arazinin tamamını yeşil alan olarak planladı.



İkinci kez itirazda bulunan Vakıflar Bölge Müdürlüğü, arazinin büyük bölümünün ticaret ve hizmet, kalanının  park alanıolarak planlara geçmesini istedi. Talebi görüşen Belediye Meclisi, bu defa arazinin yarısını yeşil alan yarısını ise ticaret ve hizmet alanı olarak planlara işledi. 



Araziyi, yap-işlet-devret modeliyle alışveriş ve ticaret merkezi yapılması için 7 milyon 290 bin TL muhammen bedelle ihaleye çıkaran İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü, zarara uğradığını düşünerek askıya çıkarılan plana tekrar itiraz etti. Ancak bu defa dilekçeye vakıf duası ve beddusını da ekleyerek meclis üyelerini insafa çağırdı.



Akşam gazetesinin haberine göre; Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlü İbrahim Özekinci imzasını taşıyan yazıyla belediyeye gönderilen itiraz yazısında, vakfın görevleri sıralandı ve 'Birçok yardım hizmetinde bulunan vakfımızın gelirlerini artırana bir duası, gelirlerini düşürene de bedduası bulunmaktadır' denildi.



'Karar verirken duayı ve bedduayı da dikkate alın' çağrısı yapılan dilekçede şu ifadeler yer aldı:



"Plana bakıldığında parselimizin yarısı yeşil alan olarak ayrılmıştır. Bu durum, vakıflar olarak mağdur duruma düşmemize sebep oldu. Ülke ve millet menfaatlerine yardımlar yapan vakfımızın gelirinin düşürülmemesi gerekmektedir. Vakfımıza ait bu arsa, kurumunuza başvurmuş bir şahıs veyahut şirket arazisi olarak değerlendirilmemelidir. Devletimize ve milletimize ait olan bu arsanın, yapılacak plan tadilatıyla değeri ve geliri artacaktır. Bu nedenle askıda bulunan plana itiraz ediyor ve parselimizin tamamının ticaret ve hizmet alanına alınmasını, Vakıflar'ın kuruluş nedenini, duasını ve bedduasını dikkate alarak belirlenmesi hususunu arz ederim.' Vakıfların son itirazını belediye meclisi kasım ayı oturumunda karara bağlayacak.




BEDDUA- Allah'a ve ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamber'i tasdik eden, sultan, emir, bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, buvakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorumve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Malik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez...



DUAHer kimse ki; Vakıflar'ın bekasına özen ve gelirlerinin artırılmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan Allahu Teala'nın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükafatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya üzüntülerinden korunsun ve muhafaza edilsin..."






* * *

YORUMSUZ!..



* * *


* * *

* * *


OY TRABZON, TRABZON!..
AŞIK EDEN ŞİİR!









* * *





0 yorum:

Yorum Gönder