11 Kasım 2010 Perşembe

Ayıkırsan zile bas!

"Militan Hacı" demezseniz kimse bilmez! Babayiğit bir kardeşimizdir. Sesi de hele pek bir gür çıkar. Devlet hastanesinde ambulans şöförü olarak çalışırdı. Şimdi emekli oldu. Avcılık ve atıcılığa merakından mıdır nedir, "atmadan" duramazdı. Gerçi huylu huyundan vazgeçecek değil ya, halen de öyledir.


Hacı kardeşim anlatıyor: "Hastanede gece nöbetindeyik aga, aylardan Temmuz. Her taraf hamam gibi yanıyo...


(Klima milima yoktu o zamanlar...) Pervane mervane de kâr etmiyo anuna g...iim. Ulan dayanamaz oldum artık. Birden aklıma geldi, ulan bizim aşşaada (aşağıda) morg var, buz gibidir şindi a.g.! Acildeyim gerçi amma ortalık da sakin. Heç olmazsa bi onbeş dakka kestirsem birez gendime gelirim, dedim. Kalktım, indim aşşağı. İçeri girdimkine ohh buz gibi!.. Ulan bu arada arkamdan kapı şıkkada gapanmasın mı?! Vay ananı arvadını! İçerden golu da yok! Öyle ya gola ne hacet! Ölü kalkıp da gapı açıcı deel ya! Ulan, baarıyom, çaarıyom kimseden tık yok. Üşümiye de başladım a.g.! Gözümü aşşağı bi gaydırdımkine bıyıklarımın ucu donuyo lan! Donuyom artık yavaş yavaş...Vay ulan Hacı dedim gendime, demek senin de sonun böyliyemiş...Yapacak bi şe de galmadı... Verdim sırtımı duvara, bir de uyku bastırdı mı datlı datlı, yavaş yavaş gediyom a.g.! Derken aga, gözüm son anda yokarda hayel meyel bir yazıya dakıldı. Gendimi toparladım son bir gayretinen, açtım gözümü, bir de baktımkine duvarda bir düğme, üstünde de bir yazı: "AYIKIRSAN ZİLE BAS!" Hay Allah razı olsun! Bastım zile! Ortalık getti mi velveliye! Neyse, geldiler de gurtardılar beni, Allah razı olsun!..." 


Hadi geçmiş olsun sana Hacı kardeşim!...Siz, siz olun abi, başınıza böyle bir şey gelirse, hiç beklemeden bu zili bulup hemen düğmesine basın! "Ya yok böyle bir düğme!" demeden önce, etrafınıza iyice bir bakın, vardır mutlaka bir yerlerde böyle bir düğme :)) 

0 yorum:

Yorum Gönder