.
Arap çöllerinin birinde günlük nafakasını çıkarmak için her gün uğraşmaktan artık yorulan bir tilki, karnını doyurmanın daha kolay bir yolu olması gerektiğini epey bir zamandır düşünür dururmuş. Derken bir gün yine aç bîlaç çöllerde gezinir dururken bir vahada istirahat etmekte olan bir deve kervanına rast gelmiş. Onları uzaktan izlemeye başlamış. Dikkatli bir gözlem neticesinde, develerin bazılarının arka bacakları arasında sallanıp duran iki tane yuvarlak, parlak ve alımlı et parçasının varlığını oldukça dikkat çekici bulmuş. Zeki olduğunun da bilincinde bir hayvan olarak derhal bir durum tespiti yapmış ve kendine bir harekât planı çıkarmış. Zira, şuna kesin kanaat getirmiş ki, develerin arka bacakları arasında sallanıp duran bu iki yuvarlak top, öylesine zayıf bir bağla deveye bağlı ve develer yürüdükçe öylesine bir güçlü bir şekilde sallanıyor ki, bu kadar sallanmaya o zayıf bağ dayanmaz ve eninde sonunda mutlaka düşecektir!..
Netice olarak bundan o kadar emin olmuş ki, kervan yola düzüldüğünde onları arkadan gizlice takip etmeye karar vermiş. Demeye gerek yok, kervan bir müddet sonra yola koyulmuş, bizimki de arkasından…
Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler dendiği hesap, gözü “ha düştü, ha düşecek” diye beklediği deve t.şaklarında olan bizim uyanık tilki, epey bir yol almalarına rağmen bir türlü düşmeyen o deve t.şaklarından yine de ümidi kesmemiş! Kendi içinden diyormuş ki, “eh bu kadar emek ettin, yarıda bırakmak sana yakışmaz! Az daha dayanmak lazım!”…
Gün deveran etmiş, bizimkinin açlığı ise had safhaya çıkmasına rağmen ödülün büyüklüğünü tekrar tekrar kendine hatırlatmış, son kalan dermanını da dizlerine yükleyerek yürüyen kervanın arkasına tekrardan takılmış!..
Lâkin, değil dakikalar, saatler gelip geçiyor, o t.aşaklar yine de bir türlü düşmek bilmiyormuş!..
Artık yürümeye takati kalmayan bizim uyanık tilki nihayetinde, gözleri giderek uzaklaşan kervanda, çölde öylece sünüp kalmış!
Açlıktan ölüp giderken bile dahi “planım iyi olmaya iyiydi de talihim yaver gitmedi!..” diyormuş!
Her kıssadan bir hisse çıkarmak adettendir. Lakin, takdir edersiniz ki, öyle her şeyi de bizden beklemek de olmaz!
Kıssayı anlatmak bizim işimiz ise, bundan bir hisse çıkarmak da sizin işinizdir. Ama yine de siz siz olun, tilki gibi de olsanız mümkün olduğu kadar talihe bağlı planlamalar yapmamaya bence dikkat edin!..
Selametle…
3 Temmuz 2015 Cuma
Bir tilki hikayesi...
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
10:52
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
Memleket Hikayeleri
0 yorum:
Yorum Gönder