İşte size rahmetli "Kara Rıfkı"dan bir hikaye daha!..
Sene 1950, 55'ler.. Meşhur "Marshall Yardımı" ile memlekete traktör girmiş ve Türk çiftçisi at ile, öküz ile tarla sürmekten kurtulmuş. Bu traktörleri de evvela tabii ki büyük çiftlik sahipleri edinmiş. Edinmişler de; ortada traktör var amma o traktörün derdinden anlayacak "makinist" sayısı yok denecek kadar az! Niye?!.. Çünkü, o zamanlar ne tamirhane, ne de servis var! İşte bu yüzden, her çiftlikte bir tamirhane ya bakımhane (adına ne derseniz..) ondan olmak zorunda. Bu "makinistler" çoğu zaman traktör şoförlüğü de yapmak durumundalar...
Bunları şunun için anlatıyoruz ki; işte Kara Rıfkı da, çiftlik sahibi bir adam olarak aynı dertten muzdarip. O da böyle bir eleman bulamamanın sıkıntısı içinde. Ayrıca işin bir de şu yanı var ki, de ki aradığın elemanı buldun. İş bununla bitmiyor ki?!.. Adamda ahlâk yoksa, işverenine -afedersiniz- tuz yalatıyorsa, böyle bir adama katlansanız katlansanız ne kadar katlanırsınız?!.. İşte, Rıfkı ağa da bu durumdan çok çekmiş biri olarak, o zamanlar Sezginlerin çiftliğinde çalışan ve hakikaten ender bulunabilecek kadar dürüst ve bilgili bir makinist olan rahmetli Hasan Aslankurt'a derdini açıyor:
- "Oğlum Hasan, şimdi sana benim çiftliğe gel desem, hem sen gelmezsin, hem de Sezginlere karşı ayıp olur. Hiç olmazsa bana bir yardımcı ol da, bana iyi bir adam bulalım. Hükümet tabibini de yanımıza alıp seninle şöyle Ceyhan, Adana'ya doğru bir gidelim!"
Bu olayı bizzat ağzından dinlediğim rahmetli Hasan Aslankurt, Rıfkı ağanın; diğer dediklerini anladığını fakat bu "Hükümet tabibini de yanımıza alalım..." sözüne bir türlü bir mânâ veremediğini ve bunun üzerine ve çekine çekine: "Ağa, diğer dediğine tamam da, bu hükümet tabibi bizimle niye gelecek ki?!.." diye ağaya sorduğunu anlatır. Hasan ustanın anlamakta zorlandığı bu "hükümet tabiibi" meselesine Rıfkı ağa, gayet ciddi bir tavırla şöyle açıklık getirir:
-"Oğlum, sen bulduğumuz adamın bilgisini ölçersin, tamam dersen, hükümet tabibi de muayene eder! Bakarız; 'değmiş mi, değmemiş mi? Değmemişse işe alırız!.."
Çok canı yanmış demek ki Rıfkı ağanın! Haliyle her yönüyle sağlam(!) bir usta arıyor!..
9 Mart 2011 Çarşamba
"Sen imtihan et, doktor da muayene etsin..."
Gönderen
Hikayeci: Vecihi Batmaz
zaman:
06:40
Bunu E-postayla Gönder
BlogThis!
X'te paylaş
Facebook'ta Paylaş
Etiketler:
(18+) Hikayeler,
Kara Rıfkı,
Osmaniye'den Hikayeler
0 yorum:
Yorum Gönder