4 Mart 2011 Cuma

İstiklâl Harbinde Osmaniye

İstiklâl savaşımız sırasında Osmaniye'de yaşananları ve o dönemin tarihini, sayın hocamız Necdet Arı Bey başta olmak üzere, bir kaç kalem erbabı araştırmacı büyüğümüz yazmışsa da, bu yazılanlara bir katkı olsun maksadı ile, bugüne kadar pek bilinmeyen kimi ayrıntıları burada aktarmaya çalışacağız. Mesela, bunlardan biri şudur:

O dönemde, malûm, radyo, tv, olmadığından cepheden (bilhassa da Yunan cephesinden) merakla beklenen haberleri öğrenmenin tek yolu, telgraf mesajları idi. Osmaniye halkı da, bu sebepten hemen her gün postahane önünde heyecan, merak ve endişe içinde; "acaba yeni bir haber var mı" diye bekleşir durumuş,  (O zamanki postahanenin, şimdiki Cumhuriyet Meydanı'nının hemen yanından bulvara çıkan caddenin heme solunda, Tülücüler Sokağı'na girerken hemen sol köşe başındaki binada olduğu söylenir)


Eğer cepheden yeni bir telgraf haberi gelmiş ise bu hemen açılıp halka okunmaz, önce telgrafın geldiği duyrulur, sonra da bu mesaj bir zarfa konarak postahane önünde açık artırmaya çıkarılırmış... Orduya yardım maksadı ile başvurulan bu yolda, kim en çok artırmışsa, telgraf zarfı ona verilir, o da yüksekçe bir yere çıkıp, o mesajı halka okur imiş. Bu artırmalarda, en çok haber okuyanın (merhum) Hacı Hüseyin Efendi'nin oğlu (merhum) Arif Sezgin olduğu söylenir. Hacı Hüseyin Efendi'nin, o zamanlar 14-15 yaşlarında olan oğlu (Kadir Çenet'in de yeğeni olan) Arif'i vekil kılarak katıldığı ve bu "artırmalar"dan sonra, maddeten güçlüğe düştüğü ve savaş sonrasında da, Ermeniler tarafından yakılan çarşı içindeki dükkanlarını da bu sebepten uzun yıllar tamir ettiremediği ve bu durumun; o zamanın meşhur kaymakamı Ali Çamur zamanına kadar sürdüğü ve Ali Çamur'un; "bu dükkânlar çarşının görüntüsünü bozuyor, derhal tamir ettirin!" diyerek, aynı zamanda da yakın arkadaşı olan, (Hacı Hüseyin Efendi'nin Turna Besnek'ten olan oğlu) Lütfi Sezgin'e baskı yaptığı da bilinen bir vakıadır. Bu vesile ile bunu da belirtmiş olalım.

Cümlesine Allah rahmet eylesin...

0 yorum:

Yorum Gönder