15 Ocak 2011 Cumartesi

Darende Tarihi

Başta Adana ve Osmaniye olmak üzere, Çukurova'nın dört bir yanına yerleşmiş bulunan Darendeli hemşehrilerimizi, herhalde tanımayanımız ve ama lehinde, ama aleyhinde konuşmayanımız, onlara takılıp, şakalaşmayanımız, herhalde yoktur. Her yönüyle farklı bir kişilik ve anlayışa sahip bu vatandaşlarımızın geçmiş tarihi ile ilgili duyduğumuz şifahî bir bilgiyi, aşağıda dikkatlerinize bu vesile ile sunmuş olalım.


Efendim, derler ki; Yavuz Sultan Selim Han, Şah İsmail'i yenip bir müddet Tebriz'de kaldıktan sonra mukaddes toprakların fethi için yürüyüşe geçtiğinde, Malatya civarında otağ kurdurmuş da, "hele buranın ahalisi ile de bir tanışayım, dertlerini bir dinleyeyim bakalım", demiş. Ama otağının bulunduğu yerden bakmış bakmış, çok ilerlerde bir yerde, gözüne bir köy takılmış da, merak edip; "peki, burası neresidir, orada oturan kullarım kimdir, necidir?" deyip sual edince, ona şu cevabı vermişler: "Haşmetlû Padişahımız, onlar bir garip millettir. Ne kimseye karışırlar, ne kimseyi kendilerine karıştırırlar. Müslüman olmaya müslümandırlar amma kendilerinden olmayandan kız almaz, kendilerinden olmayana da kız vermezler. İşleri ise ticarettir, ekmeyi biçmeyi, koyunu kuzuyu bilmezler, köy köy dolaşırlar, mal alır, mal satarlar..."



Yavuz Selim Han, bu izahatten çok memnun kalmadığı gibi bu; "kimseyle karışmak istemezler" sözüne bilhassa içerlemiş olmalı ki, derhal ve hiddetle emir buyurmuş: "Madem kimse ile karışmak istemezler, öyle ise tiz bunları 'derin bir dereye' yerleştiresüüz! Böylece biz de kendilerine yardımcı olalım da, ele daha bir karışamasunlar!"


Sultanın bu emri üzerine, köylerinden çıkarılıp şimdiki yerlerine yerleştirilmişler ve o tarihten bu yana da "Derindereli" olarak anılırken, "Derindere" zamanla "Darende", "Derindereli" de "Darendeli" olmuş... Darende'yi görmedim ama görenler de, Darende'nin hakikaten derin bir derenin içinde kurulmuş olduğunu söylüyorlar.


Bizden nakletmesi...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

UYDURUKÇU VECİHİ SEN GERÇEK MİSİN

Yorum Gönder