21 Ocak 2013 Pazartesi

Harun Reşit zamanından ibretlik bir hikaye


Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü vezir-i azamı Pargalı İbrahim'i boğdurması hadisesi, "Muhteşem Yüzyıl" adlı dizi ile gündeme gelince, Pargalı, ne oldu da bu cezayı haketti, ya da, hak etti mi, etmedi mi sorusu muhtelif medya kanallarında yeniden tartışılmaya başlandı.

Pargalı, cezayı hak etti mi, etmedi mi burada onu tartışmayacağım, fakat bu hadise, bana başka bir tarihi hadiseyi hatırlattı ve onu bugün burada sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Bu hikayeyi dinledikten sonra Pargalı'nın akıbeti konusu zannederim daha iyi anlaşılacaktır. Zira, tarihteki olaylar birbirinden çok farklı şekillerde zuhur etmiş gibi görünseler de, bu gibi meselelerin temelinde yatan sebepler birbirlerine hep çok benzerler. İşte bu da, tarihten neden ders alınması gerektiğinin bir kanıtıdır.

Şimdi, gelelim hikayeye. Mesele şu:

Bilindiği üzere, Harun Reşit, Abbasi'lerin beşinci ve en tanınmış halifesidir ve 763-809 yılları arasında yaşamıştır. Onun dönemi siyaseten söz konusu edilirse, mutlaka Bermeki'lerden de söz açmak gerekli olur. Çünkü bu kabile, onun döneminde çok sivrilmiş ve Abbasi devletinin hemen her kademesine getirilecek olanlar, mutlaka hep Bermeki aşiretinden seçilmiştir. Bermekilerin devlet içinde bu kadar sivrilmeleri, zaman içinde onlar üzerine kimilerinin husumetini çekmişse de, 'insanın kendi eli ile başına getirdiğini cümle alem bir olsa getiremez' dedikleri hesap, onlar da; kendilerini çekemeyenlerin kendilerine bir zarar vermesine gerek kalmadan, kendi hatalarının ceremesini fazlası ile çekmişlerdir. Şöyle ki: